SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FEDAİLU’S-SAHABE BAHSİ

<< 2525 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

198 - (2525) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا جرير عن مغيرة، عن الحارث، عن أبي زرعة قال: قال أبو هريرة:

 لا أزال أحب بني تميم من ثلاث. سمعتهن من رسول الله صلى الله عليه وسلم: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "هم أشد أمتي على الدجال" قال: وجاءت صدقاتهم فقال النبي صلى الله عليه وسلم "هذه صدقات قومنا" قال: وكانت سبية منهم عند عائشة. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "أعتقيها فإنها من ولد إسماعيل".

 

{198}

Bize Kuteybe b. Said rivayet etti, (Dediki): Bize Cerir Muğire'den, o da Hâris'den, o da Ebû Zür'a'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Ebû Hureyre şunlara söyledi:

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittiğim üç hasletten dolayı Beni Temim'i sevmeye devam ederim, Resulullalı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i;

 

«Onlar Deccal'a karşı ümmetimin en şiddetlileri olacaklar.» buyururken işittim. Sadakaları geldi de Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Bunlar bizim kavmimizin sadakalarıdır.» buyurdular. Aişe'nin yanında onlardan bir esir kadın vardı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Âişe'ye) ;

 

«Onu âzâd et! Çünkü o ismail'in neslindendir.» buyurdular.

 

 

198-م - (2525) وحدثنيه زهير بن حرب. حدثنا جرير عن عمارة، عن أبي زرعة، عن أبي هريرة، قال:

 لا أزال أحب بني تميم بعد ثلاث سمعتهن من رسول الله صلى الله عليه وسلم، يقولها فيهم. فذكر مثله.

 

{m-198}

Bana bu hadisi Züheyr b. Hârb da rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir, Umâra'dan, o da Ebû Zür'a'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittiğim üç hasletten sonra Beni Temim'i sevmeye devam ediyorum; bunları onlar hakkında söylerdi. Ve râvi yukarki hadisin mislini zikretmiştir.

 

 

198-م 2 - (2525) وحدثنا حامد بن عمر البكراوي. حدثنا مسلمة بن علقمة المازني، إمام مسجد داود. حدثنا داود عن الشعبي، عن أبي هريرة. قال:

 ثلاث خصال سمعتهن من رسول الله صلى الله عليه وسلم في بني تميم. لا أزال أحبهم بعد. وساق الحديث بهذا المعنى. غير أنه قال "هم أشد الناس قتالا في الملاحم" ولم يذكر الدجال.

 

[ش (الملاحم) معارك القتال والتحامه].

 

{m-198-2}

Bize Hâmid b. Ömer El-Bekrâvi de rivayet etti. (Dediki): Bize Dâvud mescidinin imamı Mesleme b, Alkame'te'l-Mazini rivayet etti. (Dediki): Bize Dâvud, Şa'bi'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti (Şöyle demiş):

 

Üç haslet var ki, ben bunları Beni Temim hakkında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim. Artık onları sevmekte devam ediyorum. Ve râvi hadisi bu mânâ ile nakletmiş. Yalnız o :

 

«Onlar harblerde insanların en şiddetli çarpışanlarıdır.» demiş; Deccal'ı anmamıştır.

 

 

İzah:

Bu hadisi Buhâri «Kitâbu'l-Itk» ve «Kitâbu'I-Meğazi»'de tahric etmiştir.

 

Ebû Zür'a'nın rivayetine göre, Hz. Ebû Hureyre: «Benim için kabilelerden bunlar kadar hoşlanmadığım bir kavm yoktu. Ama artık onları sevdim.» demiştir. Bunun sebebi câhiliyyet devrinde kabilelerinin birbirlerine düşman olmalarıdır. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Beni Temim hakkında üç şey söylemiştir. Bunlardan birincisi Deccal'la en şiddetli bir surette onların harb edeceklerini haber vermesi; ikincisi zekâtları hakkında :

 

«Bunlar bizim kavmimizin sadakalarıdır» buyurması; üçüncüsü de Hz. Âişe'nin elinde bulunan esir cariyenin İsmail (Aleyhisselâm) sülâesinden olduğunu söyleyerek azadını emir buyurmasıdir. Sadakaları hakkında :

 

«Bizim kavmimizin...» tâbirini kullanması Beni Temim, İlyas b. Mudardâ Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in nesebiyle birleştiği içindir.                             

 

Hz. Âişe'nin elinde bulunan kadının ismi malûm değildir. Bu husûsdaki rivayetler muhteliftir. Bir rivayette «Sebiyye» yerine «Neşeme» denilmiştir. Neşeme, insan demektir. Tabarâni'nin rivayetine göre Hz. Âişe: «Yâ Nebiyyellah, ben İsmail (Aleyhisselâm) sülâlesinden bir köle âzâd etmeyi adadım.» demiş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Sabret de yarın Beni Ahber'ın ganimetleri gelsin!» buyurmuş. Ertesi gün Beni Anber'ın ganimeti gelince ona Rudeyh, Zübeyb, Zühay ve Semûra namlarında dört köle vermiş; kölelerin başlarını meshederek bereket duasında bulunmuş ve bunların Hz. İsmail neslinden olduğunu bildirmiş. Zehebi'nin beyânına göre Hz. Âişe bunlardan Rudeyh'i azad etmiştir.